Artvin’in sakin şehir ünvanlı Şavşat ilçesindeki Karagöl-Sahara Milli Parkı ve çevresinde ladin ormanlarına zarar veren sekiz dişli kabuk böceğine karşı mücadele başlatıldı.
“Sakin şehir” ünvanıyla ulusal ve uluslararası alanda tanınan ilçenin en önemli turizm destinasyon merkezi konumundaki Karagöl-Sahara Milli Parkı ve çevresindeki ladin ağaçlarının hızla kurumaya başlaması üzerine Doğa Koruma Milli Parklar Artvin Şube Müdürlüğü ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince çalışma yürütülüyor.
Yapılan incelemelerde kurumalara iklim değişikliğine bağlı nedenlerle popülasyonu artan sekiz dişli kabuk böceğinin neden olduğu tespit edildi.
Ağaçlarda hızla artan kurumanın önüne geçebilmek için ilk etapta mekanik mücadeleyle böcekli ağaçların alandan çıkartılması işlemine başlandı.
Artvin Orman Bölge Müdürü Mimar Sinan Özkaya, AA muhabirine, son yıllarda iklim değişikliğine bağlı artan sıcaklıkla böcek zararlılarında da yoğun artış olduğunu söyledi.
Şavşat’ta 576 hektar alanda yaklaşık 14 bin ağacın böceklerin etkisiyle zarar gördüğünü kaydeden Özkaya, “Müdahale edilmez ise çevredeki tüm ladin ormanları risk altındadır, zarar görecektir.” dedi.
Orman zararlısı böceğe karşı mekanik mücadele çalışması yürüttüklerini kaydeden Özkaya, “Mekanik mücadelemizi, biyolojik ve biyoteknik yöntemlerle de destekleyerek sekiz dişli ladin kabuk böceğini doğal denge sınırına çekerek zararı minimum seviyede tutmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Suya ulaşamayan ağaç strese giriyor
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu da dünya genelinde sıcaklık artışı ve iklim değişikliğinin ladin ormanlarında kurumalara neden olduğunu söyledi.
Kurumaların nedeninin, artan sıcaklıkla beraber ağaçların strese girmesi ve neticesinde savunmalarının zayıf düşmesiyle böcekler tarafından zarar görmeleri olduğunu aktaran Tüfekçioğlu, Kanada, Avrupa, Rusya ve Türkiye’deki ladin ormanlarında bu durumun sıklıkla görüldüğünü dile getirdi.
Tüfekçioğlu, “Burada biraz daha fazla gözükmesinin nedeni topraktaki killi yapı. Killi yapı kök sisteminin gelişmesini engelliyor. Ağaç derindeki suyu alamıyor, daha çok strese giriyor. Ayrıca milli park olduğu için ağaçların sıkışık bir yapısı var. Sıkışık yapıdan dolayı da artan bir stres söz konusu. Bu nedenle burada biz daha fazla kuruma gördük.” dedi.
Bölgedeki ladin ağaçlarının tamamen kuruyup yok olma riski ile karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Tüfekçioğlu, şunları kaydetti:
“14 bin ağaç kurmuş bu çok ciddi bir rakam. Eğer müdahale edilmez ve bu kuruyan ağaçlar bölgeden çıkartılmazsa milli parktaki bütün ağaçların kaybedilme riski söz konusu. Aynı zamanda diğer ormanlara da sıçrayabilir. Kabuk böcek zararını dumansız yangın olarak görüyoruz. Bundan dolayı muhakkak müdahale edilerek, böceğin daha fazla alanda ağaç kurutmasının önüne geçilmesi gerekiyor.”
Böcekli ağaçların alandan çıkartılmaması halinde daha fazla ağacın kuruyacağının altını çizen Tüfekçioğlu, bütün ağaçların kuruması halinde milli parkın bir anlamının kaymayacağını dile getirdi.
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk de Sahara-Karagöl Milli Parkı’ndaki ladin ağaçlarının iklim değişikliği nedeniyle sekiz ve on iki dişli kabuk böceğinin tehdidi altında olduğuna işaret etti.
Göktürk, “Bu böcekler son bir yılda korkunç derecede kurumalara neden olmuştur. Yaklaşık 18 bin 800 metreküp ağacın alanda kuruduğu tespit edilmiştir. Bu bölgede bu iki zararlı türün oldukça fazla kuruma yapması sonraki yıllarda zararın katlanarak artacağı anlamına gelmektedir. Nisan başında bir tane olan böcek, çoğalarak ekim ayında yaklaşık 1400 böceğe ulaşmaktadır.” dedi.
Mücadelede mekanik, biyolojik ve biyoteknik yöntemin birlikte yürütülmesinin önemine vurgu yapan Göktürk, şunları kaydetti:
“Mekanik yöntemle böcekli kuru ağaçlar ivedilikle ormandan çıkartılarak kabukları soyulmalı ve kabuğun altındaki böcekler bir şekilde ölmelidir. Biyoteknik mücadele olarak ‘Feromon’ tuzakları ağaçlara asılmalı ve bu tuzaklara düşen böceklerin imha edilmesi gerekiyor. Biyolojik mücadele kapsamında da bu iki türün yırtıcısı olan türün laboratuvarda üretilerek alana salınması lazım. Bu üç yöntem birlikte kullanıldığı takdirde burada meydana gelen böcek salgını önümüzdeki yıllarda diğer alanlara yayılmayacaktır.”
GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024